Güncel Haberler

                            GÜNCEL HABERLER BÖLÜMÜ


  • Güncel haberleri paylaştığımız bölümdür 
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Beyazıt Öztürk Bir kadın Bir erkek dizisine geliyor

Çok sevilen ve geniş bir hayran kitlesine sahip "1 Erkek 1 Kadın" dizisine, Beyazıt Öztürk konuk oyuncu olarak katılıyor.


Star’da Perşembe ve Cuma günleri ekrana gelen, Demet Evgar ve Emre Karayel’in oynadığı, kadın - erkek ilişkisi üzerine cesur diyalogları ve esprileriyle çok sevilen diziye bu hafta konuk oyuncu olarak Beyazıt Öztürk katılıyor.

OZAN'LA BEYAZ KANKA MUHABBETİNE NASIL GİRERDİ?

Ozan ve Zeynep magazin programı izlerken ünlülerin hayatının nasıl olabileceğini konuşmaya başlarlar. Örneğin Beyaz özel hayatında nasıldır acaba? Beyaz'ın hayatlarına girdiğini hayal etmeye başlayan Ozan ve Zeynep tabi ki anlaşamazlar. Acaba Beyaz Zeynep'in sevgilisi olsa nasıl olurdu? Ozan'la Beyaz kanka muhabbetine nasıl girerdi?

Zeynep Ozan’ın işyerini ziyaret etmeye karar vermiştir. Başta merak kaynaklı gibi duran bu ziyaretin, aslında Ozan’ı denetleme amacı güttüğü çok geçmeden anlaşılacaktır. Zeynep çok geçmeden şirket adına kararlar vermeye başlar ve işler karışır. Zeynep pastacı olmaya karar verip kursa yazılır. Ozan çok mutludur; Zeynep’in pişirdiği enfes pastaları mideye indirirken keyfine diyecek yoktur. Ne var ki Zeynep her şeyde olduğu gibi pasta işini de abartmaya başlar.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hollande Sarkozy nin Türkiye Planlarına Son Verecek

Fransa'da yapılacak olan önümüzdeki seçimlerde Sarkozy cumhurbaşkanlığı koltuğunu kaybederse yerine Sosyalist Hollande gelecek. Hollande cumhurbaşkanlığı savaşını kazanırsa eğer Sarkozy'nin politikalarına son verecek.

- Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimi 22 Nisan-6 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Değişik siyasi partileri temsilen 10 adayın yarışacağı seçimde, şu anki Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile ana muhalefetteki Sosyalist Parti’nin (PS) adayı François Hollande ön plana çıkıyor. Bu iki adaydan birinin cumhurbaşkanı seçileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Sarkozy ve Hollande'ın Türkiye vizyonları netleşmiş durumda. Türkiye’nin AB üyelik perspektifine muhalefetini sürdürmekte kararlı görünen Sarkozy, bu konudan bağımsız yoğunlaştırılmış ikili diyalog öneriyor. Hollande ise AB kapılarının Türkiye’ye kapatılmasına karşı çıkıyor.

SARKOZY'NİN VETOSU DEVAM EDECEK
Liberal-muhafazakar eğilimli iktidar partisi Halk Hareketi Birliği’nin (UMP) adayı Nicolas Sarkozy’nin iktidara gelmesi halinde AB-Türkiye ilişkilerinde bugüne oranla ilerleme kaydedilmesi beklenmiyor. Sarkozy’nin Ankara ile AB arasında 2005 yılından bu yana devam eden ve neredeyse tamamen donma noktasına gelmiş olan katılım müzakereleriyle ilgili tavrının değişeceğine dair hiçbir sinyal yok. Müzakerelerdeki 5 başlığa “tam üyeliğe götürdüğü” gerekçesiyle Sarkozy yönetimi tarafından konulan tek taraflı veto, beklenmedik bir sürpriz olmazsa, olduğu gibi kalacak.

Sarkozy ve kurmayları, Türkiye’yi “artık daha çok kendi coğrafyasıyla ilgilnen ve dış politikasını sadece AB eksenine oturtmayan bir ülke” olarak görüyorlar. Sarkozy “Türkiye dış politikasını AB ile ilişkisine tepki olarak belirleyemez. Buna inanmak Türk diplomasisini küçümsemek olur” diyor. Bir diğer deyişle, “AB yolunu tıkamamıza Ankara tepki gösteremez” düşüncesine sahipler veya böyle bir tepki beklemiyorlar. Ekonomik ve ticari ilişkilerin siyasi ve diplomatik sürtüşmeye rağmen olağan seyretmesinin bu tutumun oluşmasındaki payı oldukça yüksek.

'TÜRKİYE DOĞU İLE BATI ARASINDA KÖPRÜ'
Sarkozy, Fransa ile Türkiye’nin, AB konusundan bağımsız biçimde ikili ilişkileri yoğunlaştırmalarını savunuyor. Türkiye için “Sıkı sıkıya Batı bloğuna bağlı Soğuk Savaş Türkiyesi geçmişte kaldı” diyor. Türkiye’nin kendi vizyonunu geliştirmekte olduğunu düşünüyor. Ancak bu vizyonun birçok konuda Batı ve özellikle Avrupa vizyonuyla örtüştüğünü de kabul ediyor. Türkiye’yi “Doğu (Orient) ile Batı arasında köprü” olarak görüyor. “Köprü olduğu için bölgesi ve ötesinde barışın hizmetinde yeri doldurulamaz rol oyanayabilir” diyor. “Türkiye’nin güçlü olduğu ve olaylar üzerine ağırlığını koyduğu zamanlar herkesle konuştuğu zamanlardır” görüşünü savunuyor.

Sarkozy, Ankara ile Paris arasında Libya ve İran dosyalarında görüş ayrılıkları yaşandığını gizlemiyor. Libya krizinin başlangıcında Ankara ile “analiz farkı” doğduğunu söylüyor. İran’ın nükleer silah edinmemesi “hedefi” konusunda görüş birliğinin hakim olduğunu belirtmekle birlikte, “İran tehdidinin ele alınması” hakkında görüş ayrılığı yaşandığını anımsatıyor. “Bölge için çok değerli” olarak nitelediği İsrail-Türkiye diyaloğunun da yeniden kurulmasını istiyor.

'TÜRKİYE ŞAMAR OĞLANI YAPILDI'
François Hollande ise AB-Türkiye ilişkileri konusunda rakibine oranla bambaşka bir vizyona sahip. Hollande, Sarkozy’nin son beş yıldır sürdürdüğü “Türkiye’yi dışlama” politikasının Fransa ve AB’ye olduğu kadar Doğu Akdeniz’deki stratejik dengelere de zarar verdiğini düşünüyor. “Türkiye siyasi emeller uğruna şamar oğlanı yapıldı” diyor. İktidara gelmesi halinde, “Fransa ve AB’nin önemli ortağı” olarak tanımladığı Türkiye ile “güven ve istikrara dayalı bir ilişki” vaadinde bulunuyor.